İnsanların körlüğünden , kötülüğünden , bıktım gözlerimi
kulaklarımı tıkayıp iyileşmek istiyorum. Ama yüreğim ve aklım ilk defa iş
birliğinde diren diye sesleniyorlar bana. Ne kadar köü şey varsa içiçe geçmiş
durumda ülkemde , siyasetin en kirlisi , aklın en sığ yanı , kötü yürekler ,
kör bir halk hatta halk olmayı başaramayan bir toplum… Birileri elele tutuşup
haydi demek istiyor ayrım yapmadan özlem duyulan ütpik hale gelmiş iyi dünyaya
koşuyorlarken koşarken öyle bir çelme atılıyor ki onlara kanları ile kirleniyor
kötülerin eli yitiyor düşler , düşlere koşan çocuklar.. Bugün dört aylık kızıma
baktım ve düşündüm nasıl bir dünyaya getirdik onu diye bu kadar kirli bir
alanda masum kalabilecek miydi asıl önemli olan masum kalırsa yaşayabilecek
miydi ? Duygusal şarkılar dinliyoruz.. Yok.!
Duygusal filmleri
izliyoruz.. Yok. Duygusal oyunlar bile oynuyoruz.. Yok.!
İnsan kalamıyoruz… İnsanlardan uzakta
olmayı diliyor bazen .. Güzel iklimli insanlar var. Yanında serin ve hoş kokulu
bir esintiyle dolaşan. Onları bulmam, arada bir ılık atmosferlerine girip
sakinlemem gerek ama onlar azalıyor , gidiyor ve elimizden üzülenken ötesi gelmiyor
ve sıranın bize gelişini bekliyoruz. Ele ele tutuşup yumruk olup bizi
ötekileşiren ayrıştıran herşeyin tepesine inmek ümidiyle…