SÖZDE HERKES MASUM

25 Kasım 2014 Salı

Mislina'm

Günaydın kızım yeni bir koşuşturmaca başladık yeniden bugün ama aklımın baskın çoğunluğu hep seninle gelişini bekliyorum gün boyu Rabbim sağ salim ellerini ellerime nasip etsin inşAllah. Hava çok soğuk bu aylar soğuktur bedenler ama birşeyler yüreği sıcak tutmasa yaşayamaz insan sen ve baban yüreğimi cayır cayır yakan iki varlıksınız.Bu zamana kadar baban kadar kimseye düşkün olmadım ben onun bir bakışı dünyayı kucağıma yerleştirirken tek kızgınlığı cehennemim oldu ; şimdi sen çıktın geldin içimde küçük bir dünya da hazırlıyor Rabbim seni Bizim yanımız için ve bu hazırlıklarını üstüme ne düşerse yapıyorum sırf sana kavuşmak için güzel gel kızım bahtınla, sağlığınla güzel yüreğinle gel burada seni sabırsızlıkla inançla çok büyük özlemle bekleyen birileri var Varlığını bilmek o küçük kıpırdanmalarını hissetmek anlatılmaz bir duygu not: seni seviyorum 

23 Kasım 2014 Pazar

Yağmur

Bugün İstanbul’un yağmur günü … Kimileri aşıktır yağmura kimileri nefret eder oysa ben ne çok severim İstanbul’un Arnavut kaldırımlarına düşen yağmuru , sesinin , kokusunu nedendir bilmem  pencereye dayayıp burnumu düşen damlaları izlemek eğlendirir beni. Bugün saatler , dakikalar yağmurlu ve benim aklımda birazcık özlem var çocukluğuma amcamınoğlu adını taktığım ayı düştü aklıma bir hayvanat bahçesinin orta yerine dikilmiş bir heykeldi kadife mantom ilk alındığında yanına resim çektirmeye gitmiştim ve o gün sağanak nedir onda nasıl ıslanılır öğrenmiştim.  Gri bulutlara emanet edip güneşi  içimizdeki kırmızıya bulanma zamanıdır ; kızımı beklerken yağmur ve kahve keyfini erteleyip yerine yağmur ve ıhlamur keyfi yapar oldum ahh bir de başlayacak 09.00 mesaisi olmasaydı iyiydi ….

20 Kasım 2014 Perşembe

     

Kanatların yoktu ama ansızın uçup gittin…. Bu yazıyı sana senin hiç tanıyamadığın belki sadece yüzünü anımsayacağın küçük bir kız yazıyor (küçük gelinin) . Seni ilk gördüğümde , ilk tanıştığımızda aslında çözmeye çok çalışmıştın şaşkın şaşkın sonra birbirimize yabancılığımız gitti o küçük oda da nefes aldığını bilirdim ben ve eve gelince ilk sana bakardım bazen sende bakardın bana.  Hiç istemedim gitmeni açıkçası ; Zehra Mislina’ yı gör istedi yüreğim  hep ama hayat hep planlarımızı bozdu bir şekilde hayırlısı buydu demek ki göremedin son torununu… Allah nasip eder de kucağıma alırsam sağ salim adınla büyütücem onu umarım sen kadar naif bir hanımefendi yapabiliriz onu da. Aklımda tek bir soru var şimdiler de beni tanısan sever miydin acaba beni? Aslı astarı olmayan avunmalar kaldı şimdi senden geriye  bugün bir hafta oldu seni yerine huzuruna toprağına koyalı , cıvıl cıvıl herkesin anıları seninle keşke benimle de olsaydı. Ama olsun ben bana bakışlarını hep hatırlayacağım kızımı da anlatacağım. Bugün kalbim acıyor yaşadığım herşeyi satırlara patır patır döken ben bu acıyı tarif edemiyorum boğazımda bir düğüm var.. Apayrı bir dönem açıyormuş birini kaybetmek gidişin bende bambaşka birini çıkardı içimden bana bıraktığın koca bir yadigar bu farklı kızı tanımak oldu içimdeki. Seni son kez görmemi sağlayan cenaze aracı binanın önüne geldiğinde koca bir boşluk oldu içimde artık eve geldiğimde napıyor diyeceğim  soracağım kimsemiz kalmadı ama biliyorum ki ızdırabın artmadan çoğalmadan sağlığında yaptığın tüm iyiliklerin diyetini acı , ağrını yaşamadan verdin nefesini şükürler olsun Allah’ a ızdırabını görmedik. Elleri opulesi kadin sana hamile oldugum su donemlerde oyle cok ihtiyacım vardı ki sevgine,tavsiyene, nefesine tüm bilgilerine herseyine. Sana en azindan müjdeyi verebilmeyi o kadar cok isterdim ki. Yuzundeki o mutlulugu gorebilmeyi … Çok erken ayrıldın aramızdan, çok hazırlıksız ve ani oldu gidisin. Geride harika bir kız bıraktın bize ablalık annelik yapan ona sarıldık hep yokluğunda tanıdığım için senin yerine koydum onu hep. Ve ne mutlu sana ki böyle bir harika bıraktın geride .Bize de böyle evlat yetiştirmek nasip olur umarım . Tam bir İstanbul hanımefendisiydi diyor herkes senin için resimlerine bakınca şimdinin ulaşamadığı şıklıklarla hatırlayacağım bende seni. Yattığın yer güzel olsun huzur içinde kalasın. Duan çok bol oldu Allah kabul eylesin inşallah.O güzel  gözlerinle gülümse hep bize olduğun yerden. Bu aile hala seninle ağlayıp seninle gülecek hep cümlelerimizde olacaksın. NOT:Çorapları senin öğrettiğin gibi yapmayı öğrettiler bana bende kızıma öğreticem…


18 Kasım 2014 Salı

kızım Mislina...


Senin içimdeki  varlığını hissetmek, kalbinin benimle attığını duymak ellerimi her karnıma götürdüğümde  hareketlerini izlemek büyüleyici öyle şaşırtıcı öyle mucizevi ki seni mükemmel dünyaya getiremiyoruz m.Ama bil ki ben ve baban tüm sevgimizle büyütüceğiz seni.
Göreceksin, geldiğinde seni kocaman bir aile karşılayacak.Hepimiz seni merak ve heyecanla bekliyoruz annem..Ağlamakla gülmek arasında bir duygu kaplıyıveriyordu insanın içini.. O minik kalbinin atışalarını saatlerce hiç sıkılmadan izleyebilirim. İlk kıpırdanışlarını anımsıyorumda.Zaman duruverdi sanki .İşte asıl annelik duygularım o zaman başladı. Bu ne bir meslek nede çalışarak elde edebileceğiniz bir mutluluktu.
Allahın kadına verdiği en büyük lütüf bu olmalı..

11 Kasım 2014 Salı

Kuşatmalar



Bazıları hayatımıza erken ve ya geç gelirler ; bu zamansız keşiflerimiz bize çok açık yaralar bırakıyor. Zamansızlıkla savaşmayı öğrenebileceğimizi sanıyoruz her seferinde Don Kişot misali hayatın dibine savaş açıyor ve bir bardak su da kopsun da  zamanda bu anilikten alsın nasibini diyoruz.
   Geçenlerde bir kitapta okumuştum zamanın aslında çok cömert davrandığını ve günlerce düşündüm bana cömert mi davrandı nitekim vardığım sonuç ; kaşığı ile verip sapıyla çıkarttığı idi. Yakalayamayacağım fırsatlar koydu önüme onların pişmanlığı ile başkalarını kaçırdım. Ne zaman zamana karşı toyluğum az da olsa geçtiğinde fırsat diye bir şey olmadığını nasipte yazılanın sunuluş biçimine bakmadan sofraya alınması gerektiğini öğrendim. Ve başladım nasibimdekileri yontmaya tam da bundan sonra geldi başarılarım ve ya benim başarı saydıklarım . Eskimeye bile başlamadan yıprattığım ilişkileri fark ettim , savurganca harcadığım zamanın intikamını aldığını fark ettiğim zaman ben silkelendim.


   Hayatıma girenlerin erkenliğini , geçliğini sorgulamaktan yorulduğum da gelene eyvallah demenin rahatlığı sindi üstüme. Çünkü zamansız gelenler huzursuzluk bıraktılar hep gittiklerinde  biz onları hayatımıza yamamaya çalışırken yaptık hatayı. Tüm bunlardan sonra ruhuma bir sığınak yaptım  ; tam organik tamamen kendimden yaşamak için koltuk değneklerinden kurtulmam gerektiğini anladım kendi ruhumu kendimle kuşattım . Ve böyle mutluyum… 

3 Kasım 2014 Pazartesi

önlemler



Etrafımızda bizi doğrultmaya dair ne kadar söylenen söz varsa hepsine sağır kalıyoruz artık. İşin kötüsü düşman belliyoruz her eleştiriyi aynada kendimize bakmaya korkan bireyler haline dönüştük iyiden iyiye.. Hava da bugün güneş var sıcaklığı çok uzaklarda ayrılık vakti güneşi uzaktan sevmek , yakınımıza gelince de hayıflanma zamanını beklemece. İlişkilerimizde hep bu rutinde artık hem dost istiyoruz sonuna kadar hem de pembe masallar  olmuyor dostlar pembe yalanlar söylemiyor ; pembe yalanlar, mor yalanlar söyleyenlerden de dost çıkmıyor. Hayat bizi bazı anlarda dimdik yokuşları hızlıca çıkmış kadar yoruyor nefes nefese kalıyoruz elimizi koyup dayanacak bir dost duvarı arıyoruz artık ne kadar da zor belimizin ağrısına inat yine kendi başımıza doğruluyoruz. İnsanlara güven problemi değil bunun asıl nedeni  biz kendimize güvenmiyoruz , bembeyaz gösterdiğimiz sayfalarımızın aslında beyaz olmadığını bilen tek kişi olmak istiyoruz ne zaman kendimizi hatalarımızla  sevip onları düzeltmeye başlarsak dünya daha güzel bir hale gelecek 04.11.2014 08:20 ( ofiste ki masanın dibi :) )