Her insanın mabedi vardır içine gömdüğü sustuğu ve de susturduğu... Hoşgeldiniz mabedime , kelimelerime , ruhuma
SÖZDE HERKES MASUM
18 Şubat 2015 Çarşamba
Çocuklara bırakalım
Dünyayı çocuklara bıraksak bitse jilet kesiği gibi sızlayan kanayan yaralarımız madem dünyayı güzellik kurtaracak...
17 Şubat 2015 Salı
Hala neyi bekliyoruz ?
Ne sosyal medya ne de haberler okunası izlenesi değil artık
.Çünkü insanlığımızı yitirişimizin meşaleli ilanı gibi . Yüreğimizi yaktı
Özgecan evet sosyal medyanın her zerresinde Özgecan paylaşılıyor , klavye
duyarlılığı sergileyen milletimiz iş başında yine. Biz profil fotoğraflarımızı
karartınca düzelmiyor hiçbir şey. Bu kaçıncı Özgecan , kaçıncı ölüm yasını üç günlüğüne
göstermelik yasını tuttuğumuz ? Hala
anlamıyoruz kolektif bilince varıp bütünleşmeden o kesilmiş güzeller eller
kadınların boğazına yapışmış kadınları boğan o elleri alamayacak yerinden. Birkaç
sene önce Ankara Barosu Gelincik projesini başlatmıştı tüm avukatlar , hakimler
, savcılar ve avukat elemanları bu projeye sosyal medya üzerinden tıklanma
rekorları retweet rekorları ile desteklediler projenin bir benzerini yapalım hafta
sonları bu kızlara ulaşalım tiyatrolar , dersler , müzik resitalleri hazırlayalım
dediğimizde kimse emek vermek için yarışmadı bir avuç insan kaldık ama
başardık. Çalışacaksınız azizim çocuk esirgemelere , derneklere gidip oradaki
kızlara ulaşıp önce onları anlayacak sonra onlara hayatı anlatacak yeteneğin ne
ise kız çocuklarını kadın olmaya hazırlamak için kullanacaksın. Ama zor değil
mi hafta sonunu akşamını ayırmak bu uğurda. Emek vermeden kes kopyala paylaşımlar
yaparak , siyahlara bürünerek olmuyor , çözüme kavuşmuyor sorunlar. Böyle devam
edersek çk kayar gider elimizden canlar biz tuşlara veda edelim biraz
.Göklerden üzerimize bela yağıyor insanlığımızı yitirdikçe hala neyi bekliyorsunuz
?
14 Şubat 2015 Cumartesi
ÖzgeCan denilince
Yazmayacaktım satırlarımda bu vahşete yer verirken kalemimin yazacaklarından korktum ama az önce bir yazı altında yapılan bir yorum başıma ağrılar girmesine sinirimin tepeme çıkmasına yetti . Bir kız , bir can yitip gitmiş yapılan yorum maalesef kadınlar erotik giyiniyor erkekleri reddediyor erkekte çıldırıp bunu yapıyor. Bu cinayeti işleyenle bu satırları yazanlar ne yazıkki aynı kümedeler benim gözümde. İki güne unutlup gidecek Özgecan da çünkü bu ülke de ölüm artık çok normal. Ama annesinin yüreğinde ki yangın asla sönmyecek kadınlar benliklerini ortaya koymak için harekete geçmezse çok Özgecan'a ağıtlar yakacak bu ülke. Klavye başında olmuyor bu işler arkadaşlar senelerdir mücadelenin göbeğindeyim hamileliğim artık engel oluyor biraz bana lütfen sizler sesinizi totnuzun üstünde oturarak tuşlara basarak göstermeyin. Kızlarınızı güçlü büyütün erkekleri sınırsız özgür olduları mantığı ile yetiştirmeyin. Kadın erkek değil insan olsun herkes gözünüzde yoksa sıra emin olun birgün siin de ocağınıza gelecek. Cinsel açlık duygusal boşluktan gelir bunu bilin erkekler kendinizi büyütün aynada bakınca insan görün ve lütfen Özgecanların sayısının artmaması için adam gibi adamlar olun
Kızım 'a Mislinama
Bir gün bu
kapıyı açtığımda senin içerde ki yatağında mışıl mışıl uyuduğunu hayal etmekle
geçiyor Şubat ayının buz gibi günleri. 2014 yazı hayatımda koca bir mucizenin
olacağı haberini getirdi. O günden bugüne artan bir heyecanla sulu gözlerle
bekliyorum seni….
Öncelikle varlığını
varlığıma katan Yüce Yaradan’a şükürler olsun. Sağ salim gözlerimi gözlerine
dikebilmek , ruhunu teninde hissetmek en büyük duam. Gözlerinde beni bekleyen
bir evren var biliyorum bu dünyanın tüm gürültüsünden beni çekip alacak bir
evren. Evet burası çok kalabalık , çok gürültülü ve ne yazık ki çok kirli. Ama
seni elimden gelen en iyi şekilde yetiştireceğime , ruhunu bedenin gibi
güzelliklerle donatacağıma , kendinin kıymetini bilmen için yol göstereceğime ,
kendi isteklerimle başlayan bu yolculuğumuza sen birey olduğunda senin
isteklerine devam edeceğime , sevgi ve saygıyı anlatmakla kalmayıp sana
yaşatarak öğreteceğime bencil olmamayı biz diyebilmeyi yeteneklerinin arasına
katacağıma , tüm enerjimi sana temeli sağlam bir hayat kurmaya adayacağıma ,
gündüz- gece dört mevsim seni seveceğime , beni yorduğun anlar da dahi sımsıkı
elinden tutacağıma öz veriyorum minik kızım.
Temmuz ayının sıcağına geldi haberin bana yüreğim daha bir
yandı biden ferahladı sonra çok çağırmıştık seni. Her şey daha bir anlamlı oldu
seninle , gece yatarken gündüz uyanırken varlığını bilmek varlığım oldu. Hani
derler ya büyükler anne olunca anlarsın
diye ben anladım bile. Gözlerini görmeden ruhuma değdi ruhun ve her şeyim oldun.
Meğer annem ne kadar haklıymış. Bende bir anneyim artık ; ellerini , ayaklarını , gülüşünü hayal
ediyorum. Sana dokunmak için kalan son 40 günde kıyafetlerini izleyerek
sakinleşiyorum.
Sen artık büyüdün iki
büklüm sıkışmış dururken avcumu dayadığımda elime gelen ayağını dizini
seviyorum . İnsan dokunmadan da özlermiş meğer hem de ne özlemekmiş bu. Her
kıpırdandığında her karnımı deşer gibi kayışında gülümsüyorum. Tutkunu olduğum
uzun tırnaklar bugün itibariyle terk ettiler artık beni J .Hantallaşan vücudu bir
kadını nasıl mutlu edermiş öğrendim benim karnım büyüdükçe senin büyüdüğünü
bilmek doktora her gittiğimde artan santimleri gramları öğrenmek halay baş coşkusu
katıyor yüreğime. Biliyorum gözlerini dünyaya açtığın gün her şey çok değişecek
. Çok yorgun , çok bitkin ama çok mutlu olacağım.
Babanın o duygularını belli etmeyen duvar gibi duruşunda
bile seni beklediğini görebiliyorum. Her şeyin en güvenlisini en sağlıklısını
seçmekle meşgul. Odanı santim santim ölçerek hazırladı. Ben duygusal , sulu
gözlerle seni beklerken o mantıklı , akıllı , donanımlı bir kız yetiştirme
planlarında. Sen bu yazıları okuyacak kadar büyüdüğünde ben hala bu adama aşık
olacağım buna eminim. Sana seslendiği her an bil ki sen durgunlaşıp beni meraka
sokuyorsun ama şu çok güzel onun sesine tınısına tepki veriyorsun sende
seviyorsun onu.
Bu dünyada savaşlar , hırslar , nefret , bencillik ,
cahillik ve yüreksiz bedenler var. Ama
diğer yanda sen gibi umutlar var. Hayatın sana dayatmaya kalktığı istemediğin
ne olursa arkanı dön ve yürümek istediğin yolda yürü ve yürürken ellerini
sımsıkı tutacağımdan emin ol. Seni köreltmeye çalışacak kavramlar somaya
çalışacaklar küçüklüğünden itibaren hayatına bil ki izin vermeyeceğim sana
kitaplarına , dostlarına aklına ve aynada ki sana sarılmayı öğreteceğim. Hayat
kavga değil mücadelen olacak.
Sağanak cümleler var yüreğimde ne kağıt ne kalem yeter.
Şimdilik tek dileğim tek duam sağlıkla gel hoş gel çocuk .. Seni Bekliyoruz. Halanın
ördüğü güzel cicilerin tutkusuyla bağlan hayata emekler veriliyor hayaline
evimizin dışında seni sabırsızlıkla bekleyen bir halan bir enişten bir banuşun
ve teyzen var . Sende Rabbimin izniyle gel artık …
Sabırsız Annen
6 Şubat 2015 Cuma
Bu kitap benim ...
1 televizyon , iki kanal ve bu tarz benimler yarışıyor. 80
darbesi sonrası bize altın tepsilerde sunulan popüler kültür çığ gibi büyüdü ve
biz altında kaldık. Yaşanması istenen prototip bayan oluşmuş durumda. Apartmanda
oturan biriyim salonumda kitap okurken üst kat komşumdan gelen bir ses bu tarz
benim , banyoya geçtim suyun sesine kavuşmadan yan komşunun tvsinden aynı ses
bu tar benim… Kadın kavramının içi oyuldu boşaltıldı , kendini çoğaltacak
tohumları alındı. Kadın dediğin belli ölçülere hapis , akıl olarak sorgudan
yoksun büzdüğü dudaklarıyla ayna karşısında huzursuz , mutsuz ama havalı ve
seksi.
Bu yarışmalara karşılık bir kanalda yok ki kitap temalı bir aktüalite
programı yapsa kitaplar okusak anlatsak , beğendiğimi etkisinde kaldığımız
sayfaları canlandırma yapsak müdavimi olurdum. Zihnim yoruluyor artık ; acıyorum
, üzülüyorum , kaygılanıyorum ve korkuyorum. Erkek egemen toplumdan , şiddetten
şikâyet ederken sadece erkek gözüne girebilmek adına yaşanan hayatlar gördükçe
diyorum ki bir değnek değsin kadınlar gerçek anlamda özgür olsun Bandista’ nın
dediği gibi dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa…
olsak ya !!!
Ruhsuz satırların gelgitleri kalemimde
İçimi ısıtan renkler sonradan görme hayaller peşinde
İnsanı sadece insan olarak ;
Diliyle , yüreğiyle kabul eden bir dünya hayali
Hayret ünlemlerini dehşetten çok uzakta ;
Umutla kullanmak ne güzel , ne renkli
Ve ne insanca olurdu
Utanmaktan utanır hale nasıl geldi bu dünya
Keşke riya tabiri yapabilsek
Rüyalar gibi rüyaları da yorumlasak
Usul usul özüne insek
Meydan okusak elele
Fanusta ki yalnız balıktan
O cesur yunuslara dönüşsek
İçerdiği umutlarla gökkuşağına çevirecek biri lazım hepimize
Hepimiz birimize
Birimiz hepimize gökkuşağı olsa
Bu devri kapatıp insanlık devrini başlatsak…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)